OECD, sigorta sektörünün denetiminin arttırılması çağrısında bulundu
İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan “Finansal Krizin Sigorta Sektörü Üzerindeki Etkisi ve Politika Yanıtları” başlıklı rapor, başka bir finansal krizin önlenmesi için sigorta sektörünün daha iyi denetlenmesi ve farklı reformların uygulamaya geçirilmesi gerektiğine yer veriyor.
Raporda sigorta sektörünün sınır ötesi denetiminin daha iyi sağlanması için gerekli olan ilgili otoriteler arasındaki işbirliği ve bilgi paylaşımının sürdürülmesi gerektiği ifade ediliyor. Rapor ayrıca finansal krizde sigorta sektörü tarafından sunulan finansal garanti ürünlerinin karmaşık yapılı ürünleri yatırımcılar açısından daha çekici kıldığını belirtiyor.
OECD raporu, finansal krize sigorta sektörünün neden olmadığını ancak sektörün krizle birlikte gelen faiz oranlarındaki azalma ve ekonomik gerilemeden etkilendiğini ortaya koyuyor. Buna göre raporda sigorta sektörü tarafından alınması gereken tedbirlere de yer veriliyor. Uluslararası düzeyde ortak bir düzenleyici çerçeveye geçilmesi, sigortacılar için kurumsal yönetişim standartlarının güçlendirilmesi, sigorta sahiplerini korumak üzere erken hükümet müdahaleleri OECD tarafından ele alınması gereken önlemler arasında sıralanıyor.
(Kaynak: Business Insurance, 5 Mayıs 2010)
Swiss Re, risk yöneticilerini Solvency II konusunda uyardı
Zürih merkezli Swiss Re tarafından yayınlanan “Aktif Risk Yönetimi Kültürü Oluşturmak” başlıklı rapor, 2012 yılında yürürlüğe girecek Solvency II düzenlemeleri kapsamında risk ve sermaye modelleri ile yönetişim ve şeffaflık konularında tavsiyeler içeriyor. Raporda risk yöneticilerinin riskleri iyi değerlendirmeleri gerektiği uyarısı da yer alıyor.
Swiss Re, risk yöneticilerinin büyük işlemlerde “üç imza” yaklaşımını benimsemeleri ve karar alma sürecinde sigorta, müşteri ilişkileri ve risk yönetimi bölümlerinin etkin şekilde işbirliği yapması gerektiğini vurguluyor.
(Kaynak: Business Insurance, 18 Mayıs 2010)
Lloyd's, Çin’de sigorta lisansı aldı
Lloyd's tarafından yapılan açıklamada Lloyd's’a Çin Sigorta Düzenleme Komisyonu tarafından sigorta lisansı verildiği duyuruldu. Lloyd's daha önce Çin piyasasında reasürans lisansını da elde etmişti. Lloyd's Yönetim Kurulu Başkanı Lord Levene, Lloyd's’a Çin’de sigorta faaliyeti gerçekleştirmek için gerekli lisansın verilmesinin Lloyd's ve Çin sigorta piyasası için önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Levene ayrıca Lloyd's’ un Çin sigorta piyasasına kabul edilmesi ile Şangay’ın başlıca uluslararası finans ve denizcilik merkezlerinden biri haline geleceğini de sözlerine ekledi.
(Kaynak: Insurance Journal, 19 Mayıs 2010)
AB iklim değişikliği ile mücadelede yoksul ülkelere yardım sağlayacak
Avrupa Birliği Maliye Bakanları 18 Mayıs 2010 tarihinde gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliği ile mücadele edebilmeleri için verilecek yardımla ilgili raporu onayladı. Avrupa Birliği, Aralık 2009 tarihinde Kopenhag’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Konferansı öncesinde 2010-2012 yılları arasında yoksul ülkelere yılda 2,4 Milyar Euro yardım sağlayacağını açıklamıştı.
Ancak iklim değişikliğine ilişkin kabul edilen raporda yardım maliyetinin ülkeler arasında paylaştırılması konusunda detaylı bilgi yer almıyor.Maliye Bakanları ise yardımın gönüllülük esasına dayalı olduğunu ve maliyetin eşit paylaşlaştırılmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Rapor kapsamında başlıca olarak emisyonların azaltılması ve teknolojik işbirliğinin geliştirilmesi ile yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu konularında düşük karbon alt yapısının oluşturulması ve sürdürülebilir ormancılık yönetimi ile yerel yönetimlerin teknolojik gelişmelere uyum gösterebilmesi için kapasite arttırımı yapılması amaçlanıyor.
(Kaynak: Euractiv-ing, 19 Mayıs 2010)
AB ekonomik birlik konusunda uzlaşma arıyor
Avrupa Komisyonu, Yunanistan’daki borç krizinin ardından Euro bölgesinde yeni bir krizi önlemek üzere ekonomik denetim ve bütçe disiplininin arttırılması konusunda çalışmalara başladı. Ancak AB bütçe kurallarının katılaştırılması ve politikalarda koordinasyonun sağlanması konusunda farklı fikirlerin ortaya atılması önümüzdeki dönemde sert tartışmaların yaşanacağına işaret ediyor.
Zira liderler ekonomik bütünleşmeye yönelik kapsamlı reformların oluşturulması sırasında ulusal egemenliğin tehdit altına girmesinden endişe duyuyor. Euro bölgesinin kurulmasının ardından bölgenin 11 yıl boyunca sürdürdüğü başarılı seyir, Yunanistan’ın borç krizi ile kesintiye uğradı. Euro bölgesinin geleceği konusunda Almanya bütçe disiplinini sağlamayı, Fransa ise ekonomik büyümeyi öngören farklı kurtarma planlarını benimsiyor.
500 Milyon vatandaşı temsil eden Avrupa Birliği’nde ise Euro bölgesini dengeleyecek ve ekonomik bütünlüğü sağlayacak kapsamlı reformların oluşturulamamasına ilişkin endişeler her geçen gün artıyor. Ekonomi uzmanları ise ekonomik bütünlüğün sağlanabilmesi için liderlerin ulusal çıkar ve iç politika konularında daha uzlaşmacı olmaları gerektiğini vurguluyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 21 Mayıs 2010)