İngiltere’de sigorta sahtekarlığı artış gösterdi
İngiliz Sigorta Şirketleri Birliği (ABI), İngiliz sigorta şirketleri tarafından tespit edilen sahte hasar sayısının son dönemde arttığını açıkladı. Buna göre ABI, tespit edilen sahte hasarın haftalık maliyetini 29. 4 Milyon Dolar olarak duyurdu.
ABI, yapılan hasar başvuruları arasında ilginç ve alışılmadık örneklerin olduğuna da dikkat çekiyor. ABI, sigorta sahtekarlıklarının yıllık maliyetinin 3.268 Milyon Dolar olacağını tahmin ediyor. Bu maliyetin de her poliçe sahibine yıllık ortalama olarak 72 Dolar ek maliyet getireceğini ifade ediyor.
Yetkililer, sigorta sahtekarlarının yeni teknikler geliştirmeye devam ettiğine dikkat çekerek sigorta sahtekarlığı ile mücadele etmek üzere bir polis soruşturma biriminin gelecek yılın başında faaliyete geçeceğini belirtiyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 4 Ağustos 2011)
Toprak çökmeleri Avrupa’yı tehdit ediyor
Lloyd’s’un internet sitesinde yer alan bir makalede iklim değişikliğinin daha fazla fırtına ve sele neden olacağına yönelik tahminlere karşın kuraklık nedeniyle toprak çökmelerinin Avrupa genelinde önemli bir sorun haline geldiği belirtiliyor.
Lloyd’s’un makalesine göre Avrupa’nın bazı bölgelerinde toprak çökmesi sele kıyasla en yüksek hasara neden olan doğal afet olarak gösteriliyor. Zira toprak çökmesi sonucu meydana gelen hasarın sonuçları yıllarca devam edebiliyor. Uzmanlar ise bu yıl olduğu gib Avrupa’nın bazı bölgelerinde etkili olan kuru havanın toprak çökmesi riskini arttırdığına dikkat çekerek bu durumun mala gelen hasarı arttıracağını belirtiyor.
Makalede iklim değişikliğinin hız kazanması ile İngiltere’nin güney bölgeleri ile Fransa, İspanya, İtalya ve bazı doğu Avrupa ülkerinde toprak çökmesi nedeniyle meydana gelen hasarların 2021 ile 2040 yılları arasında % 50 artmasının beklendiği yer alıyor.
Makalenin sonunda ise toprak çökmesi riskinin artması ile ulusal ve yerel otoritelerin binaların planlanması ve inşaası sürecinde daha etkin önlemler almaları gerektiği vurgulanıyor.Lloyd’s makalesi konuya ilişkin olarak sigortanın en uygun maliyetli önlem olduğunu da ortaya koyuyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 9 Ağustos 2011)
İngiltere’deki ayaklanma ve yağma olaylarının faturası ağır oldu
Geçtiğimiz günlerde Londra’nın kuzeyinde çıkan ayaklanmalar sonucu meydana gelen yağmalama olayları birçok dükkân sahibini büyük maddi zarar ve iş kaybına uğrattı. Sigorta şirketleri, Londra ve İngiltere’nin Birmingham, Bristol, Liverpool ve Nottingham gibi şehirlerine de yayılan yağma olaylarının maliyetini hesaplamaya çalışıyor.
İngiliz Sigorta Şirketleri Birliği (ABI) ayaklanma ve yağma olayları nedeniyle meydana gelen sigortalı hasar maliyetinin 100 Milyon Pound’u bulacağını tahmin ediyor. ABI, çoğu ticari sigorta poliçelerinin mala gelen hasarlar ile iş kaybını da kapsayacağını belirtti.
Yetkililer, zarara uğrayan poliçe sahiplerinin şikâyetlerini olayın meydana geldiğinin 7 gün içerisinde bildirmeleri gerekiyor. 1886 tarihli Ayaklanma Nedeniyle Meydana Gelen Hasarlara ilişkin Kanun ise sigorta şirketlerinin olayı takiben 14 gün içerisinde poliçe sahipleri adına polise şikâyette bulunabileceğini öngörüyor. Kanun, mal sigortası olmayan mağdurların da polise bildirim yapabilmesini mümkün kılıyor. Bu durumda bu kişilerin yalnızca mallarına gelen hasarlar tazmin edilecek olup iş kaybından dolayı oluşacak zararlar ise karşılanmayacak.
(Kaynak: Business Insurance, 9 Ağustos 2011)
Swiss Re, ekonomik krizin Kuzey Avrupa sigorta piyasaları üzerindeki etkisini mercek altına aldı
Swiss Re´nin evsahipliğinde düzenlenen Kuzey Avrupa ülkelerindeki sigorta piyasalarını mercek altına alan konferansta finansal kriz arifesindeki ekonomik ortamın oldukça değişken olduğuna dikkat çekildi. Konferansta sigorta sektöründe karlılık, ürün geliştirme, risk yönetimi ve sermaye yeterliliğinin arttırılması gibi alanlarda çaba harcandığına yer verildi.
Uzmanlar, son finansal krizde sigorta sektörünün işlevini sürdürdüğünü belirterek sigortacılık iş modelinin kriz döneminde bile güçlü kaldığına dikkat çekti. Sektöre yönelik bazı riskler de konferans kapsamında ele alındı. Buna göre gıda, su ve enerji güvenliğine ilişkin riskler mercek altına alınması gereken hususlar olarak tanımlandı. Zengin ve fakir ülkeler arasında büyüyen ekonomik farklılıklar ile jeopolitik anlaşmazlıklar ise sigorta sektörü açısından artış gösteren diğer riskler olarak gösterildi.
(Kaynak: Insurance Journal, 30 Ağustos 2011)