İklim değişikliği görüşmelerinde Kyoto Protokolü yine sonuçsuz kaldı
İklim değişikliği için Meksika’da bir araya gelen hükümet temsilcileri iklim değişikliği ile mücadelede fakir ülkelere finansal yardım sağlanması üzerinde anlaşmaya vardı. Buna karşın hükümetler sera etkisi yaratan gazların salınımının sınırlandırılmasına ilişkin kararları gelecek yıla kadar erteledi.
Mutabakat kapsamında “Yeşil İklim Fonu” aracılığıyla fakir ülkelere 2020 yılına kadar yılda 100 Milyar Dolar yardım verilmesi öngörülüyor. Söz konusu yardımın tropikal ormanların korunması ve temiz enerji teknolojilerinin paylaşımı konusunda kullanılması planlanıyor.
Buna karşın görüşmelerde 40 ülkeyi sera etkisi yaratan gazların salınımının sınırlandırılması için zorunlu tutan Kyoto Protokolü’nün uzatılması konusunda bir ilerleme kaydedilemedi. Bu durum çevreci grupları hayal kırıklığına uğratarak Yeşil İklim Fonu’nun ne şekilde finanse edileceği konusunda da belirsizliğe neden oldu.
Ancak uzmanlar iki hafta boyunca devam eden görüşmelerin iklim değişikliği konusunda müzakerelerin sürdürülmesi ve zengin ve fakir ülkeler arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi konusunda katkı sağladığını savunuyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 13 Aralık 2010)
Swiss Re, mikro sigortayı mercek altına aldı
Swiss Re tarafından hazırlanan “Mikro Sigorta-4 Milyar Birey için Koruma” başlıklı son Sigma Çalışması, mikro sigortanın faydalarını mercek altına aldı. Bu göre Sigma Çalışması mikro sigortanın düşük gelirli bireyler için etkili bir risk yönetimi çözümü sunduğuna vurgu yapıyor.
Çalışmada 4 Milyar bireye koruma sunma potansiyeline sahip mikro sigortanın mevcut durumda birkaç risk üzerinde yoğunlaştığı ancak mikro sigorta kapsamının gelecek dönemde genişleyeceği ifade ediliyor.
Düşük gelirli bireylere yönelik mikro sigortada prim miktarı daha düşük; sigorta kapsamı ise daha sınırlı tutuluyor. Swiss Re’ ye göre mikro sigorta düşük gelirli bireylerin gelirlerini koruma altına alarak sosyal istikrar ve geniş tabanlı ekonomik gelişmenin sağlanmasına katkıda bulunuyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 15 Aralık 2010)
Avrupa Birliği 2011 bütçesini onayladı
Avrupa Parlamentosu, 15 Aralık 2010 tarihinde AB’nin 2011 bütçesini onayladı.2011 bütçesi görüşmelerine ise harcamaların ne kadar arttırılacağı konusunda yaşanan tartışmalar damgasını vurdu. Buna karşın Avrupa Parlamentosu 2010 yılı bütçesine göre % 2,9 oranında artan 126,5 Milyar Euro değerindeki bütçeyi kabul etti.
AB yetkilileri, 2011 yılı bütçesinin Birlik genelinde büyüme ve istihdamı arttıracak gerekli araçları kapsadığını savunuyor. Bütçe görüşmeleri sırasında bütçenin % 6,2 oranında arttırılması önerisinde bulunulmuş ancak bu öneri birçok AB ülkesinin kendi içinde kısıntıya gittiği bir dönemde AB harcamalarının fazla arttırılmaması gerektiği yönündeki baskılar nedeniyle kabul edilmemişti.
AB Parlamentosu’nun kararı ile bütçe kısıntıları üzerindeki tartışmalar son bulmuş olsa da gelecek yıl görüşülecek uzun dönemli bütçe için yeniden farklı taleplerin yarış içine girmesi bekleniyor. İngiltere ve Hollanda uzun dönemde bütçe kısıntısını desteklerken bölgesel yardımdan en fazla faydalanan Orta ve Merkez Avrupa ülkeleri ise harcamaların azaltılması konusunda endişe duyuyor.
(Kaynak: Euractiv.com,ing, 16 Aralık 2010)
Avrupalı sigorta şirketleri QIS 5’e büyük ilgi gösterdi
Frankfurt merkezli Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Denetçileri Komitesi (CEIOPS) Solvency II için hazırlanan “Beşinci Sayısal Etki Çalışması (QIS5)” na Avrupa’daki sigortacıların üçte ikisinden fazlasının katıldığını açıkladı. Yeni bir finansal kriz çıkması halinde sigorta sektörünün ayakta kalmasını sağlayacak Solvency II için ise çalışmalar devam ediyor. Buna göre 2013 yılında yürürlüğe girmesi beklenen Solvency II için Avrupa’daki sigorta ve reasürans şirketlerinin %70’i gerekli testlere tabi tutuldu. CEIOPS’a göre şirketlerin bir önceki QIS 4 çalışmasına katılım oranı %33 civarında olmuştu. CEIOPS, QIS 5’ in sonuçlarının Mart ayı itibariyle açıklanacağını duyurdu.
(Kaynak: Business Insurance, 17 Aralık 2010)
2010 yılına doğal afetler damgasını vurdu
Geçtiğimiz yıl çok sayıda doğal ve insan kaynaklı afetlerin meydana geldiği bir yıl olarak kayıtlara geçti. Zira kayıtlar 2010 yılının özellikle ilk dört ayında meydana gelen afetlerin görülen en yıkıcı ve maliyetli zararlara neden olduğunu gösteriyor.
2010 yılının başlarında Haiti ve Şili’de meydana gelen büyük ölçekli depremler, yaz aylarında İsrail ve Rusya’da çıkan büyük yangınlar ve özellikle Avrupa’nın batısını vuran fırtınalar birkaç Milyar dolar değerinde ekonomik hasarın oluşmasına neden oldu.
Buna ek olarak Mart ayında İzlanda’da meydana gelen volkan patlaması ile Meksika açıklarında meydana gelen petrol kuyularındaki yangınlar en büyük doğal ve insan kaynaklı afetler arasındaki yerlerini aldı.
Böylece 2010 yılı sigortacı ve reasürörleri ağır maddi faturalarla karşı karşıya bırakarak potansiyel ekonomik zararlara karşı harekete geçirdi.
(Kaynak: Business Insurance, 23 Aralık 2010)
OECD, “Euro Alanı 2010” konulu raporunu yayınladı
OECD Aralık ayında “Euro Alanı 2010” konulu raporunu yayınladı. Rapor, Euro Alanı’ nda yaşanan ekonomik gerilemenin ardından elde edilen istikrarın uzun dönemli olabilmesi için bazı reformların hayata geçirilmesi gerektiğine yer veriyor. OECD, 2011 ve 2012 yıllarında Euro Alanı için yıllık % 1,5 ilâ % 2 arasında bir büyüme öngörüyor.
Bunun yanı sıra OECD Euro Alanı’nın yakaladığı istikrarı sürdürebilmesi için bazı önerilerde de bulunuyor. Bu öneriler arasında mali düzenlemelerin gözden geçirilmesi ile işgücü ve üretimi arttırmak üzere geniş reformların hayata geçirilmesi yer alıyor.
(Kaynak: İKV E-bülteni 13–25 Aralık 2010)