ABI, kazalarda boyun zedelenmelerine ilişkin yapılan tazminat talepleri konusunda hükümetten yardım talep ediyor
İngiliz Sigorta Birliği (ABI) yol kazaları sonucunda boyun zedelenmelerine ilişkin yaygın hale gelen tazminat talepleri için hükümeti gerekli reformları hayata geçirmesi için göreve çağırdı. ABI geçtiğimiz Nisan ayında Birleşik Krallık’taki boyun zedelenmeleri için yapılan tazminat taleplerinin had safhaya ulaştığını açıklamıştı.
ABI, gerçek anlamda boyun zedelenmelerine maruz kalan kişilere adil ve hzlı şekilde tazminat ödenmesi için gerekli çabanın gösterildiğini belirterek birçok motorsiklet kullanıcısının boyun zedelenmesini sigorta suiistimali olarak kullandığını ifade ediyor.Söz konusu suiistimaller sigorta primlerinin de yükselmesine neden oluyor.
ABI, sigortalıların daha fazla mağdur edilmemesi için hükümetin bir an evvel gerekli tedbirleri alması konusunda baskı yapıyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 5 Ağustos 2013)
Swiss Re, 2013 yılının ilk yarısında meydana gelen felaketlerin faturasını inceledi
Swiss Re’nin Sigma raporu 2013 yılının ilk yarısında meydana gelen doğal ve insan kaynaklı felaketlere ilişkin ilk tahminleri açıkladı. Buna göre, ilk altı aylık dönemde meydana gelen doğal ve insan kaynaklı felaketlerin toplam faturası 56 Milyar Dolar olarak tespit edildi. Sigma raporu, dünya sigorta piyasasının toplam hasarların 20 Milyar Dolarını karşıladığını belirtiyor. Tahminlere göre toplam hasarlar içerisindeki 17 Milyar Dolarlık hasara başta geniş çaplı seller olmak üzere doğal afetler neden oldu. Swiss Re, 2013 yılının ilk döneminde meydana gelen felaketler nedeniyle 7000 kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor.
Buna karşın tahminler, 2013 yılının ilk altı aylık döneminde meydana gelen felaketlerin faturasının 2012 yılının aynı dönemine göre daha düşük olduğunu gösteriyor.2013 yılının hasar faturası son on yılda kaydedilen ortalamanın da altında kalıyor.
Swiss Re’ye göre seller, 8 Milyar Dolar miktar hasarla birlikte en fazla kayba neden olan doğal afet türü oldu. 7 Milyar Dolarlık sigortalı kayıp miktarı ise diğer doğal ve insan kaynaklı felaketlerin sonucu oldu.
(Kaynak: Insurance Journal, 21 Ağustos,2013)
Avrupalı reasürörler kâr hedefleri için umutlu
Reasürans sözleşmesi yenileme müzakereleri öncesinde üç büyük Avrupalı reasürans şirketi, fiyat erozyonu ve ikinci üç aylık dönemdeki ağır afet kayıplarına karşın sabit kâr rakamlarını açıkladı.
Buna göre Alman Munich Re, 2013 yılının ilk yarısında 2 Milyar Euro değerinde faaliyet sonucunu açıkladı. Şirketin 2012 yılının aynı dönemi için kaydedilen miktar 2,3 Milyar Euro olmuştu. Munich Re, düşük faiz oranlarından kaynaklı zorlu ortama rağmen 2013 yılı sonunda 3 Milyar Euroluk kâr hedefini tutturmayı beklediklerini belirtti.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 21 Ağustos 2013)
Dolu fırtınaları Almanya’yı vurdu
Dolu fırtınaları geçtğimiz Temmuz ayında Almanya’yı felce uğrattı. Afet modelleme şirketi AIR tarafından yapılan tahminlere göre fırtınaların Almanya’ya maliyeti 2 Milyar Doları bulacak. AIR, ülkenin kuzey ve güney bölgelerinde etkili olan fırtınalar nedeniyle oluşan hasar miktarının 1984’den beri ülkede kaydedilen en yüksek miktar olduğunu belirtiyor.Fırtınalar nedeniyle ülkede 100,000 bina ile 50,000 araba hasar gördü.
Pencere kırılmaları ile çatılardaki güneş enerji sistemi ekipmanlarındaki hasarlar binalarda rastlanan en yaygın kayıplar oldu.AIR, tatilcilerin evlerine dönmesi ile kayıp miktarının artmasının beklendiğini de belirtti.
(Kaynak: Insurance Journal, 26 Ağustos 2013)
Swiss Re, “Risk Algı Anketi” nin sonuçlarını açıkladı
Swiss Re tarafından Gallup şirketine yaptırılan “Risk Algı Anketi” kişilerin gelecekte maruz kalacakları risklere karşı olan farkındalığını mercek altına alıyor. Beş kıtada 19 ülkede 220,000 kişiye uygulanan anketin sonucuna göre İngiltere, Amerika ve Fransa da dahil olmak üzere dünya genelinde en fazla endişe yaratan risk olarak ekonomi öne çıkıyor.
Güney Afrika, Brezilya ve Meksika gibi ülkelerde ise gelecekte en fazla endişe yaratacak riskler arasında suç ve siyasi istikrarsızlık yer alıyor. İsviçre ve Çin gibi ülkelerde alınan yanıtlar ise en fazla iklim değişikliği ve çevre kirliliğinden mağduriyet yaşanacağı beklentisine işaret ediyor. Almanya, Japonya ve Singapur’da ise yaşlanan nüfus en büyük risk olarak algılanıyor.
Anket sonucu, risklerin neler olduğu ve nasıl bertaraf edilmesi gerektiği konusunda yaşlı ve genç nüfus arasında bir görüş birliğinin olduğunu gösteriyor. Buna karşın, yaşlı nüfus ile genç nüfusun risk algıları arasında bazı farklılıklar da dikkat çekiyor.Örneğin, yaşlı nüfusun daha çok yaşlanan nüfustan; genç nüfusun ise suç, siyasi istikrarsızlık ve terörden endişe duyduğu görülüyor.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 29 Ağustos 2013)