Türkiye Sigorta Birliği’nden sigorta ve emeklilik sektörünü dünyadaki gelişmeler ışığında buluşturan Çalıştay
Sigorta ve emeklilik sektörlerine yön veren son teknolojik gelişmeleri uzmanları anlattı…
Türkiye Sigorta Birliği’nin düzenlediği “Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı” konularında önde gelen uluslararası uzmanları sektörle bir araya getirdi . Sigorta ve emeklilik sektörünü etkileyen teknolojik gelişmelerin konuşulduğu Çalıştayın ilk panelinde TSB, Insurance Europe (Avrupa Sigorta Birlikleri) Genel Direktörü Michaela Koller’i ağırladı.
Sigorta sektörü siber risklerin yönetimini tartıştı
Çalıştay kapsamında, moderatörlüğünü Avrupa Sigorta Birliği Genel Sekreteri Michaela Koller’in üstlendiği “Dünyada ve Türkiye’de Sigorta Sektörünü Etkileyen Son Teknolojik Gelişmeler: Blokchain, Yapay Zeka, Siber Riskler” başlıklı bir panel düzenlendi.
Panelde Yapay Zeka Uzmanı ve İsviçre’deki Veri Analizi Mükemmeliyet Merkezi Direktörü Angela Carpintieri, blockchain teknolojileri ekseninde sigorta Ar-Ge çalışmalarına liderlik eden Blockchain Uzmanı-Ekonomist Dr. Magdelena Ramada Sarasola, Sigorta Birlikleri Küresel Federasyonu (GFIA) Siber Riskler Çalışma Grubu Başkanı Stephen Simchak ve Yapay Zeka uygulamalarının adaptasyonu konusunda uzman Gero Martin Gunkel konuşmacı olarak yer aldı.
Blockhain’in hacklenemez ve modifiye edilemez bir sistem olduğunu belirten Dr. Magdelena Ramada Sarasola, “Blockchain bir teknoloji değil, sosyolojik inovasyon. Üretmek için bu ekosistemin parçası olmak önemli. Bunun ardından yeni modellerin geliştirilmesi, mevzuatın yeniden düzenlenmesi ve yeni gelişmeler için alan yaratmak gibi adımlar geliyor” dedi.
Yapay zekanın artık herkesin yaşamının bir parçası olduğuna değinen Angela Carpintieri, “Hasar, poliçe, IK, IT ve daha pek çok süreçte yapay zekadan yararlanılıyor. Yapay zeka teknolojisi hem poliçeleri hem poliçe sonrasındaki gelişmeleri göz önünde bulundurarak gelen bir şikayet hakkında çok kısa sürede sonuca varabiliyor. Algoritma kendi kendine öğreniyor ve karar vermeye başlıyor. Ancak bu durum, kararların sorumluluğu, güvenlik, kontrol mekanizmaları, ekonomik ve toplumsal riskler gibi konuları gündeme getiriyor. Buna uygun düzenlemeleri yapmak, riskleri şeffaflıkla ele almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka ile kaza sonrası inceleme süreçlerinin ortalama 58 dakikadan 5 saniyeye indiğini belirten Gero Martin Gunkel, “Hem iş gücü hem de zaman maliyeti açısından ciddi avantajlar sağlıyor. Üstelik yıllar içinde sistemin verdiği sonuçların doğruluğu da giderek artıyor, yapay zeka yeni hizmetlere olanak sağlıyor. Yeni müşterilerle ilgili hızlı bir takip ve analiz yapılması mümkün hale geliyor. Ancak bu noktada belirtmeliyim ki, bilgisayarların insanların yerini alacağı yönündeki söylentiler gerçeği yansıtmıyor. İnsanların algılama ve tanıma kapasitesi hala yapay zekanın çok çok ötesinde. Yapay zeka ancak güçlü bir veri seti varsa iyi sonuçlar veriyor” dedi.
Siber ürünlerin gelişmekte olduğunu belirten Stephen Simchak ise, “Risk yönetiminde tüketicilerin talep ve beklentileri önemli. Şirketler için risklerin iyi analiz edilmesi ve önlemlerin alınması gerekiyor. Siber ürünlerin kapsamının iyi takip edilmesi ve ihtiyaçlarla örtüşüp örtüşmediğinin değerlendirilmesi önem taşıyor. Özellikle KOBİ’ler bu alandaki risklerin farkında olmayabiliyor ancak onlar da siber riskleri poliçe kapsamına almalı” dedi.
Dağıtım kanallarının gelişimi için tüm paydaşlardan öneriler
Programda yer alan ikinci panelin başlığı ise “Dağıtım Kanalları Durum Değerlendirmesi, Sektörün Gelişimine İlişkin Çözüm Önerileri, Reel Sektör Beklentileri” oldu. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Genç moderatörlüğündeki panelde SAİK Başkanı Levent Korkut, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkan Ateş Çeber, TOBB Daire Başkanı Ozan Acar, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı ve Kefalet Sigortaları Yurtdısı Uygulamaları Uzmanı Meltem Bebekoğlu yer aldı.
Kefalet sigortasının bir nevi gayri nakdi kredi olduğunu ve en gelişmiş ülkelerde bile henüz çok niş bir pazar olduğunu vurgulayan Meltem Bebekoğlu şunları ifade etti:
“SFAA (The Surety & Fidelity Association of America) verilerine göre 2017’de toplam prim üretimi 6,2 milyar dolar olmuş. Ancak likidite daralması ve sermaye yeterlilik oranlarındaki artışla birlikte kefalet sigortası büyüme ivmesini sürdürecek. Bu büyüme bankacılık sektörünü de geliştirecek. Bankaların gayri nakdi kredi için ayırması gereken bir karşılık var. Firmalar gayri nakdi kredi yerine kefalet sigortası tercih ederse bankalar daha kârlı olan nakdi kredilere ağırlık verebilecek. BDDK verilerine göre Türkiye’de Eylül 2018 itibariyle 889 milyar TL’lik bir gayri nakdi kredi büyüklüğü var. Ayrıca 800 milyar TL’lik potansiyele sahip bina tamamlama sigortasını da hesaba katınca kefalet sigortalarının Türkiye’deki büyüme fırsatının çok yüksek olduğunu görüyoruz.”
Sigortacı ve sigortalı arasında kazan – kazan ilişkisi kurulmasının önemine dikkat çeken İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, önemli olanın hasarı ödemek değil, önlemek olduğunu vurgulayarak sigortalama sürecinde olası hasara karşı önlemler önermek ve primi buna göre ayarlamak gerektiğini söyledi. Türk sigorta sektörünün gelişimi için yenilikçi ürünler ve bakış açıları da öneren İSO - Özhamaratlı, “Kiralama sırasında verilen depozito da kira sigortası olarak sisteme kazandırılabilir. Mülk sahiplerinin depozitoyu zarfla almaması ve ödemenin sigorta şirketlerine yapılması sağlanabilir. İngiltere’de bu sistem var” diye konuştu.
Teknoloji kullanmayan şirketler sektörün dışında kalabilir
KOBİ’lerin sigorta kullanım alışkanlıklarını ölçtükleri araştırmanın sonuçlarına değinen TOBB Daire Başkanı Ozan Acar şunları söyledi:
“Paket sigorta yaptıran KOBİ’lerin oranı yüzde 37 çıkıyor. Burada daha gidilecek bir yol var. Araştırmanın en çarpıcı sonucu şuydu: Bir hasarla karşılaştığın zaman sonrasında sigorta paketini değiştiriyor musun diye sormuşuz. Yüzde 44’ü evet demiş. Demek ki doğru paketi almamış. Burada aksayan bir taraf var, buna dikkat etmek gerekiyor. Doğru poliçe ve memnuniyet penetrasyon artışını olumlu etkileyecektir.”
Sigorta sektörünün hem bireysel tarafta hem kurumsal tarafta henüz ulaşamadığı geniş bir kesim olduğunu hatırlatan Acar, “Sektörün dışından bir girişim teknolojiyi kullanarak bu kesime ulaşırsa sektörün mevcut oyuncularını sektör dışında bırakabilir. Bu nedenle sigorta sektörünün teknolojiyi kullanarak bu kitlelere ulaşması çok büyük önem taşıyor” dedi.
Sektörün gelişimi için eğitime önem vermek gerekiyor
Türkiye’de 15 bin 883 acente olduğunu hatırlatan SAİK Başkanı Levent Korkut, acentelerin dijital süreçlere entegrasyonunun önemini vurguladı. Korkut, “Acentelerin eğitimi çok önemli. Önümüzdeki dönemde tüm paydaşlar bir araya gelerek eğitim ve tanıtım konusunda çok önemli yok kat edebiliriz. Acentelerin desteklenmesi, ticari hayatlarının devamlılığının sağlanması önem arz etmektedir. Sigorta şirketleri kendi finansal istikrarları için acentelerine mutlak sahip çıkmalıdır. Kurumsallaşmanın olmadığı yerde sektörün prim üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını üreten bu yapı dijitalleşmeye ayak uyduramaz ve sistemin dışında kalır. Sektörümüzün daha hızlı büyümesi için acenteler gereklidir” dedi.
Sigorta sektörünün gelişimi ve reel sektörün beklentilerini sıralayan Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkan Ateş Çeber, “Dağıtım kanalları, eğitim ve insan kaynakları, sigortalılık bilinci ve güven, rekabet ve denetim başlıkları öne çıkıyor. Dağıtım kanallarının çalışma şekillerinin gözden geçirilip yeniden yapılandırılması önem taşıyor. Yetkinliklerin artırılması ve sektörün gelişimi için finans ve pazarlama eğitiminin de mevcut eğitim programlarının içine dahil edilmesi gerekiyor” dedi.
Ahmet Genç: “Sigorta sektörünün potansiyelini kullanmalıyız”
Panelin sonunda konuşan Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Genç, “Teknoloji çok önemli, sektörün teknolojiyi iyi kullanması gerekiyor. Teknoloji zamanı da etkin kullanmamızı sağlayacak. Artık kağıtsız ortama geçmeli; sektör olarak teknolojiyi gözetleme ve denetleme mekanizması olarak da kullanmalıyız. Türkiye’nin sigorta sektörü açısından büyük potansiyeli olduğunu biliyoruz ve artık bu potansiyeli kullanmalıyız” dedi.
Gençlerin yüzde 55’i bireysel emekliliği bilmiyor
Çalıştay kapsamında İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan, “Kuşak Değişiminin İş Modellerimize Etkileri” başlıklı konuşmasında gençlerin alışkanlık ve beklentilerini dikkate almanın sigorta sektörünün gelişimindeki önemini vurguladı. Gençlerin ekonomi ve finansal sistemlerle ilgisine ilişkin verileri paylaşan Karahasan, “Gençlerin yüzde 87’sinin düzenli para biriktirme alışkanlığı bulunmuyor. Birikim yapanların ise sadece yüzde 7’sinin bireysel emeklilik vb. bir birikim hesabı var. Yüzde 84’ü para ve finansal konularda bilgi sahibi olmadığını söylüyor; yüzde 55’i bireysel emeklilik kavramını bilmiyor” dedi.
www.tsb.org.tr
Ayrıntılı bilgi için:
Grup 7 İletişim / Hacer Yücel [email protected] / 0212 292 13 13 / 0533 151 04 45